Celtic Felsefesi
Kelt felsefelerinin özü, çalışmalarımıza modern bir yaklaşımın kalbindedir. Önemli olarak gördüğümüz ilk felsefe, kendi topluluğumuzun ve diğer insanların öneminin farkında olduğumuz bir topluluk hissidir. Tecrübelerimizi paylaşmak, birbirimizi desteklemek ve birlikte büyümek Kelt Topluluğu'ndaki günlük yaşamın önemli bir parçasıdır. Hepimiz kendi yollarımızda yürüyoruz, ancak bizzat veya çevrimiçi olarak bir araya geldiğimizde, deneyimlerimizi ortaklığın ve paylaşılan perspektifin bir yolu olarak kullanıyoruz. Hepimiz benzersiziz ve bu, bir topluluğun ne olduğunu farklı kılan şeydir. Bir ormandaki hiçbir ağaç diğerlerinden daha “doğru” veya “yanlış” değildir; hiyerarşileri yoktur ve herhangi bir ağaç diğerinden tamamen ayrı olarak mevcut değildir. Tüm ağaçlar tüm ormanı (ve bunun ötesinde Dünya'yı) kendi perspektiflerinden yaşarlar. Orman ağaçları, çoğunlukla denge ve uyum içinde bulunan bir bio-ekosistem içinde yaşarlar. Keltler ayrıca Dünya benliklerinin de farkındaydılar. Dünyadan kopuk olmadığımız ya da ondan ayrı olmadığımız anlayışıdır bu. Biz Dünya'yız ve o biziz. Ne kadar yol katetsek ya da hayatımızda ne yaparsak yapalım, varlığımızın her bir parçasının Dünya'nın bir parçası olduğu ve yaptığımız her eylemin Dünya'nın bir deneyimi olduğu gerçeğinden asla uzaklaşamayız. Keltler bunu derinlemesine anladılar ve bu onların kültürel miraslarının hayati bir parçasıydı. Şehirlerde ve kasabalarda yaşasak da, bunu sık sık unutsak da, hala doğal dünyanın bir parçasıyız. Kelt Reiki ahlakı, Kelt atalarının bakış açılarını proaktif olarak hatırlamaya ve bu bakış açılarını yaşamlarımıza yeniden eklemeye odaklanmıştır. Bunu yapmak bize bütünsel bir iyileşme, daha mutlu bir yaşam tarzı ve bizim için ayrılmaz ancak zamanla kaybedilen bir şeyin derin bilgeliğini sunar.